• Tüp Mide
    • Tüp Mide Sonrası Beslenme
    • Tüp Mide Ameliyatı Sonrası
    • Tüp Mide Ameliyatından Sonra Mide Genişler mi?
  • Sıcak Kemoterapi
Çarşamba, Ocak 27, 2021
Medicorium
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    Whipple Prosedürü: Riskler, Faydalar ve Hazırlık

    Whipple Prosedürü: Riskler, Faydalar ve Hazırlık

    Meyve Suyu Hakkındaki Tartışmalar Her Zamankinden Daha Güçlü

    Meyve Suyu Hakkındaki Tartışmalar Her Zamankinden Daha Güçlü

    Meme Protezleri

    Meme Protezleri

    50 yaş altındaki 7 Genç Hastadan 1’inde Kolorektal Kanser Görülüyor

    50 yaş altındaki 7 Genç Hastadan 1’inde Kolorektal Kanser Görülüyor

    Kanıtlar, Kolon Kanseri Taramasına 45 Yaşında Başlanması Gerektiğini Gösteriyor

    Kanıtlar, Kolon Kanseri Taramasına 45 Yaşında Başlanması Gerektiğini Gösteriyor

    İlk Kez Teksas’ta Rahim Nakli Yapılan Amerikalı Bir Kadının Doğumu Gerçekleşti

    İlk Kez Teksas’ta Rahim Nakli Yapılan Amerikalı Bir Kadının Doğumu Gerçekleşti

    Bağırsak Bileziğiyle Zayıflama

    Bağırsak Bileziğiyle Zayıflama

    Obezler Alerjiye Çok Daha Yatkın

    Obezler Alerjiye Çok Daha Yatkın

    Çocuklarını McDonalds’la Besleyen Bez Anne

    Çocuklarını McDonalds’la Besleyen Bez Anne

  • Genel Cerrahi
    • All
    • Endokrin Sistem Hastaliklari
    • Meme Hastalıkları
    • Sindirim Sistemi Hastalıkları
    • Tip Sözlüğü
    13 Soruda Karın Germe Ameliyatı Hakkında En Çok Merak Edilenler

    13 Soruda Karın Germe Ameliyatı Hakkında En Çok Merak Edilenler

    Safra Kesesi Hastalığı Türleri, Tedavileri, Komplikasyonları ve Önlemleri

    Safra Kesesi Hastalığı Türleri, Tedavileri, Komplikasyonları ve Önlemleri

    Sürrenal (Böbrek Üstü) Bezi Hakkında Bilmek İstedikleriniz

    Sürrenal (Böbrek Üstü) Bezi Hakkında Bilmek İstedikleriniz

    Safra Kesesi Taşları, Tanı ve Tedavi

    Safra Kesesi Taşları, Tanı ve Tedavi

    Safra Yolları Atrezisi , Koledok Kistleri ve Safra Kesesi Hastalıkları

    Safra Yolları Atrezisi , Koledok Kistleri ve Safra Kesesi Hastalıkları

    Karaciğer Kist Hidatiği

    Karaciğer Kist Hidatiği

    Laparoskopik Kolon Ameliyatlarının Tarihçesi

    Laparoskopik Kolon Ameliyatlarının Tarihçesi

    Kolorektal Kanserler (Kalınbarsak Kanserleri)

    Kolorektal Kanserler (Kalınbarsak Kanserleri)

    Bir Bakışta Kalın Barsak Kanserleri

    Bir Bakışta Kalın Barsak Kanserleri

    Popüler

    • Obezite Cerrahisi
      • All
      • Mide Balonu
      • Mide Kelepçesi
      • Obezite Hakkında Genel Bilgiler
      • Sleeve Gastrektomi
      Karaciğer Hücrelerinde Obezite Ve İnsülin Direnci Arasındaki Bağlantı

      Karaciğer Hücrelerinde Obezite Ve İnsülin Direnci Arasındaki Bağlantı

      D Vitamini Eksikliği Şeker Hastalığı Riskini Arttırıyor!

      D Vitamini Eksikliği Şeker Hastalığı Riskini Arttırıyor!

      Laparoskopik Cerrahi Hakkında Bilgiler

      Laparoskopik Cerrahi Hakkında Bilgiler

      Da Vinci Robotik Cerrahi Nedir, Faydaları Nelerdir, Hangi Ameliyatlar Robotla Yapılabilir?

      Da Vinci Robotik Cerrahi Nedir, Faydaları Nelerdir, Hangi Ameliyatlar Robotla Yapılabilir?

      Sleeve Gastrektomi ve Gastrik Bypasstan Sonra Kaçakların Tedavisi

      Sleeve Gastrektomi ve Gastrik Bypasstan Sonra Kaçakların Tedavisi

      Obezite Cerrahisinde Umut Vaadeden Yeni Prosedür

      Obezite Cerrahisinde Umut Vaadeden Yeni Prosedür

      Tüp Mide Ameliyatlarında Kaçak Önlenebilir mi?

      Tüp Mide Ameliyatlarında Kaçak Önlenebilir mi?

      Ayın Tartışması

      Ayın Tartışması

      ABD’de Tüp Mide Mide Bandının Yerini Alıyor

      ABD’de Tüp Mide Mide Bandının Yerini Alıyor

    • Belgeler
    • İletişim
    No Result
    Hepsi
    • Ana Sayfa
    • Haberler
      Whipple Prosedürü: Riskler, Faydalar ve Hazırlık

      Whipple Prosedürü: Riskler, Faydalar ve Hazırlık

      Meyve Suyu Hakkındaki Tartışmalar Her Zamankinden Daha Güçlü

      Meyve Suyu Hakkındaki Tartışmalar Her Zamankinden Daha Güçlü

      Meme Protezleri

      Meme Protezleri

      50 yaş altındaki 7 Genç Hastadan 1’inde Kolorektal Kanser Görülüyor

      50 yaş altındaki 7 Genç Hastadan 1’inde Kolorektal Kanser Görülüyor

      Kanıtlar, Kolon Kanseri Taramasına 45 Yaşında Başlanması Gerektiğini Gösteriyor

      Kanıtlar, Kolon Kanseri Taramasına 45 Yaşında Başlanması Gerektiğini Gösteriyor

      İlk Kez Teksas’ta Rahim Nakli Yapılan Amerikalı Bir Kadının Doğumu Gerçekleşti

      İlk Kez Teksas’ta Rahim Nakli Yapılan Amerikalı Bir Kadının Doğumu Gerçekleşti

      Bağırsak Bileziğiyle Zayıflama

      Bağırsak Bileziğiyle Zayıflama

      Obezler Alerjiye Çok Daha Yatkın

      Obezler Alerjiye Çok Daha Yatkın

      Çocuklarını McDonalds’la Besleyen Bez Anne

      Çocuklarını McDonalds’la Besleyen Bez Anne

    • Genel Cerrahi
      • All
      • Endokrin Sistem Hastaliklari
      • Meme Hastalıkları
      • Sindirim Sistemi Hastalıkları
      • Tip Sözlüğü
      13 Soruda Karın Germe Ameliyatı Hakkında En Çok Merak Edilenler

      13 Soruda Karın Germe Ameliyatı Hakkında En Çok Merak Edilenler

      Safra Kesesi Hastalığı Türleri, Tedavileri, Komplikasyonları ve Önlemleri

      Safra Kesesi Hastalığı Türleri, Tedavileri, Komplikasyonları ve Önlemleri

      Sürrenal (Böbrek Üstü) Bezi Hakkında Bilmek İstedikleriniz

      Sürrenal (Böbrek Üstü) Bezi Hakkında Bilmek İstedikleriniz

      Safra Kesesi Taşları, Tanı ve Tedavi

      Safra Kesesi Taşları, Tanı ve Tedavi

      Safra Yolları Atrezisi , Koledok Kistleri ve Safra Kesesi Hastalıkları

      Safra Yolları Atrezisi , Koledok Kistleri ve Safra Kesesi Hastalıkları

      Karaciğer Kist Hidatiği

      Karaciğer Kist Hidatiği

      Laparoskopik Kolon Ameliyatlarının Tarihçesi

      Laparoskopik Kolon Ameliyatlarının Tarihçesi

      Kolorektal Kanserler (Kalınbarsak Kanserleri)

      Kolorektal Kanserler (Kalınbarsak Kanserleri)

      Bir Bakışta Kalın Barsak Kanserleri

      Bir Bakışta Kalın Barsak Kanserleri

      Popüler

      • Obezite Cerrahisi
        • All
        • Mide Balonu
        • Mide Kelepçesi
        • Obezite Hakkında Genel Bilgiler
        • Sleeve Gastrektomi
        Karaciğer Hücrelerinde Obezite Ve İnsülin Direnci Arasındaki Bağlantı

        Karaciğer Hücrelerinde Obezite Ve İnsülin Direnci Arasındaki Bağlantı

        D Vitamini Eksikliği Şeker Hastalığı Riskini Arttırıyor!

        D Vitamini Eksikliği Şeker Hastalığı Riskini Arttırıyor!

        Laparoskopik Cerrahi Hakkında Bilgiler

        Laparoskopik Cerrahi Hakkında Bilgiler

        Da Vinci Robotik Cerrahi Nedir, Faydaları Nelerdir, Hangi Ameliyatlar Robotla Yapılabilir?

        Da Vinci Robotik Cerrahi Nedir, Faydaları Nelerdir, Hangi Ameliyatlar Robotla Yapılabilir?

        Sleeve Gastrektomi ve Gastrik Bypasstan Sonra Kaçakların Tedavisi

        Sleeve Gastrektomi ve Gastrik Bypasstan Sonra Kaçakların Tedavisi

        Obezite Cerrahisinde Umut Vaadeden Yeni Prosedür

        Obezite Cerrahisinde Umut Vaadeden Yeni Prosedür

        Tüp Mide Ameliyatlarında Kaçak Önlenebilir mi?

        Tüp Mide Ameliyatlarında Kaçak Önlenebilir mi?

        Ayın Tartışması

        Ayın Tartışması

        ABD’de Tüp Mide Mide Bandının Yerini Alıyor

        ABD’de Tüp Mide Mide Bandının Yerini Alıyor

      • Belgeler
      • İletişim
      No Result
      Hepsi
      Medicorium
      No Result
      Hepsi
      Ana Sayfa Genel Cerrahi Endokrin Sistem Hastaliklari Tiroid

      Tiroid Hastalıkları İle İlgili Bilmek İstedikleriniz

      Op. Dr. Murat Üstün Yazar Op. Dr. Murat Üstün
      Kasım 19, 2017
      Kategori: Tiroid
      0
      Tiroid Hastalıkları İle İlgili Bilmek İstedikleriniz
      0
      Paylaşım
      2.362
      Gösterim
      Share on FacebookShare on Twitter

      Tiroid Bezi Nedir?

      Tiroid bezi bir endokrin bezdir. Bunun anlamı bezin bazı hormonlar salgılaması ve bu hormonların kan dolaşımına girerek vücudun değişik organ ve dokularında etki göstermesidir.Tiroid bezi boyun ön bölümünde Adem Elması’nın altında bulunur. Bezin sağ lob ve sol lobu vardır ve bunlar istmus denen bölümle birbirine bitişik halde bulunur.

      Tiroid Bezi Ne Yapar?

      Tiroid bezi 2 tane hormon yapar ve dolaşıma salgılar. Bu hormonlardan birine tiroksin (T4), diğerine tiriiyodotironin (T3) ismi verilir. T4 hormonunda 4 tane iyod atomu, T3’de ise 3 tane iyod atomu vardır. Hücre içinde T3 hormonu etkili olduğundan T4 hücreye girmeden önce T3’e dönüşür.

      Tiroid Hormonlarının Görevi Nedir?

      T4 ve T3 hormonları vücudumuzun metabolizmasını düzenler ve ayrıca metabolizmanın hızını kontrol ederler. Eğer çok hormon salgılanırsa metabolizma hızlanır ve hipertiroidi hastalığı gelişir. Hipertiroidi durumunda kalb hızı artarak çarpıntı şikayeti oluşurken, bağırsak hareketi artar ve ishal yapabilir. Eğer tiroid hormonu çok az salgılanırsa bu duruma hipotiroidi denir. Hipo=az, Hiper=fazla anlamına gelmektedir. Hipotiroidi oluşunca metabolizma yavaşlar, kalb hızı azalır ve barsak hareketleri azalarak kabızlık ortaya çıkar.

      Tiroid Bezinin Çalışması Nasıl Kontrol Edilir?

      Tiroid bezinin çalışması beyinde bulunan ve hipofiz adı verilen bir bezden salgılanan TSH hormonu ile kontrol edilir. Kan dolaşımındaki tiroid hormonları (T4 ve T3) azalınca hipofizden TSH salgısı artar ve bu hormon tiroid bezinden tiroid hormon salgısını artırır. Tersine, eğer dolaşımda T4 ve T3 artarsa bu takdirde hipofizden TSH salgılanması azalır.

      Tiroid Bezinin İyi Çalışıp Çalışmadığı Nasıl Anlaşılır?

      Hastanın kanındaki T3, T4 ve TSH hormonlarının ölçülmesi ile tiroid bezinin nasıl çalıştığı hakkında bilgi sahibi olunur.

      Tiroid Bezi ile ilgili Hastalıklar Nelerdir?

      Guatr : Tiroid bezinin büyümesine guatr denir.
      Nodül : Tiroid bezinin içinde normal dışı doku oluşmasıdır.
      Tiroidit : Tiroid bezinin iltihabına denir. Vücudun bağışıklık sisteminin tiroid dokusunu yabancı kabul ederek saldırmasıyla oluşur. Bezde genellikle ağrı vardır.
      Hipertiroidi : T4 ve T3 hormonlarının bezden aşırı salgılanması durumudur. Zehirli guatr denen durumdur.
      Hipotiroidi : Tiroid hormonlarının (T4 ve T3) az salgılanması durumudur.

      tiroid hastalıkları

      Tiroid Hastalığı Gelişme Riski Kimlerde Vardır?

      Tiroid hastalığı gelişme riski şu kişilerde fazladır:
      İyod eksikliği olan bölgede yaşayan veya yeterli iyod almayanlarda
      Ailesinde tiroid hastalığı olanlarda
      Diabetes mellitus (şeker hastalığı), romatoid artrit ve persiniyöz anemisi olanlarda
      Gebe kadınlar ve yeni anne olanlarda
      60 yaşın üzerindeki kadınlarda
      70 yaşın üzerindeki erkeklerde
      Kanser nedeniyle baş ve boyuna radyoterapi (ışın tedavisi) yapılanlarda
      Bazı ilaçları kullananlar (lityum, amiodaron ve interferon gibi).

      Tiroid Bezi Hastalıklarında Kullanılan Testler Nelerdir?

      Kan Testleri

      Sıklıkla kullanılan testler serbest T3, serbest T4 ve TSH hormonlarının kan düzeylerinin ölçülmesidir. Tiroid bezinin fonksiyonu hakkında en iyi bilgiyi TSH ölçümü verir. TSH ölçümünün normalden düşük olması tiroid bezinin aşırı çalıştığını gösterir. TSH düzeyinin normalden yüksek bulunması ise tiroid bezinin az çalıştığını gösterir. Yine T4 ve T3 hormonlarının normal sınırın altında veya üstünde olması tiroid bezinin iyi çalışmadığını gösterir. Ayrıca antikorlar vardır. Bunlar anti-TPO antikoru ve anti-Tiroglobulin antikorlarıdır. Bu antikorların yüksek olması tiroid hastalığının otoimmün bir hastalık olduğunu gösterir. Otoimmün hastalık vücudun kendi dokusunu (Burada tiroid bezini) yabancı bir doku olarak algılayıp ona karşı reaksiyon vermesidir. Bu reaksiyon antikorlar ile oluşur. Bu reaksiyonun nedeni bilinmemektedir.

      tiroid ultrasonu

      Tiroid Ultrasonu

      Tiroid ultrasonu tiroid bezinin büyüklüğünü, nodül varsa onun büyüklüğünü anlamamıza yarar. Ayrıca ilaç tedavisiyle bezin veya nodülün ne kadar küçüldüğünü veya küçülmediğini daha iyi anlamamıza yarar. Nodül kan akımının Doppler ultrason ile incelenmesi nodüllerin iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığı konusunda ek bilgi verir.

      Tiroid sintigrafisi

      Damardan teknesyum denilen bir ilaç verilerek tiroid bezinin filminin çekilmesidir. Sintigrafi ile nodülün sıcak mı, soğuk mu olduğu anlaşılır. Sintigrafi sadece nodülü olan ve TSH’sı düşük olan hastalara yapılır.

      Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi

      Tiroid bezinde saptanan nodüllerde kanser olup olmadığını anlamak için yapılır. Nodülü olan tüm hastalara yapılır. Biyopsi sonucuna göre ilaç tedavisi veya ameliyat kararı verileceğinden mutlaka yapılması gereken bir tetkiktir. Oldukça basit, yapılması kolay ve ağrı oluşturmayan bir tetkikdir. Normal enjektörlerle yapılır. Damardan kan alınır gibi tiroid bezindeki nodülden parça alınır. Alınan hücreler patoloji bölümünde incelenerek kanser ve iltihap olup olmadığı araştırılır. Biyopsi koldaki damardan kan alınması gibi kolay bir işlemdir. Korkulmaması gerekir. Ameliyat değildir. Bazen biyopsi ile yeteri kadar parça veya hücre gelmeyebilir. O zaman biyopsiyi tekrarlamak gerekir.

      Tiroid Nodülleri (Nodüler Guatr)

      Tiroid nodülleri tiroid bezi içinde oluşan ve bezin normal dokusuna benzemeyen leblebi veya ceviz büyüklüğünde olabilen anormal dokulardır.Nodüller için en önemli endişe konusu % 5’inde tiroid kanseri olmasıdır.Nodüllerin % 50’si tek nodül, % 50’si çok nodül (multipli nodül) olarak bulunur. Tek nodül veya çok nodül de olsa kanser oranı aynıdır (% 5).Nodüller elle muayene sırasında saptanabildiği gibi tiroid ultrasonu ile de saptanır.

      Tiroid sintigrafisi bulgularına göre nodüller soğuk, sıcak ve ılık nodül olarak 3’e ayrılır. Nodüllerin % 70-80’nini soğuk nodül, % 10’unu sıcak nodül, ve % 10’unu ılık nodül oluşturur. Soğuk nodüllerde kanser oranı daha fazladır. Sıcak nodüllerde kanser oranı az olsa da kanser yine de olabilir.

      Şikayet ve belirtiler

      Nodüler guatrı olan hastaların çoğunda herhangi bir şikayet yoktur. Boyunda şişkinlik olabilir. Bazen nodül içine kanama olursa ağrı oluşabilir. Nodül çok büyürse baskı yaparak nefes darlığı ve yemek yeme de sıkıntı yapabilir.

      tiroid biyopsisi

      Kanser şüphesi olan nodüller hangi nodüllerdir?

      Nodül tedaviye rağmen hızla büyüyorsa, boyun bölgesinde lenf bezlerinde şişme varsa, çok sert ve yapışık ise, seste kalınlaşma varsa, soğuk ve tek nodül ise tiroid kanseri yönünden şüphelenmek gerekir.

      Nodüler Guatrlı hastalarda yapılan tetkikler

      Tiroid iğne biyopsisi

      Nodüler guatrlı tüm hastalara uygulanması gerekir. Nodüllerin % 5’inde kanser olduğundan ilk yapılacak tetkik iğne aspirasyon biyopsisidir. Yapılması kolay, komplikasyonu olmayan bir işlemdir. Koldan damardan kan alıyor gibi nodülden normal plastik şırınga ile aspirasyon yapılır. Ağrı yapmaz. Yeteri kadar parça veya hücre gelmez ise tekrar biyopsi yapılır.

      Tiroid ultrasonu

      Nodüllerin çapının daha iyi değerlendirilmesinde veya ele gelmeyen, küçük (< 1 cm) nodüllerin saptanmasında yararlıdır. Tedavi takibinde de önemlidir. Tedaviyle nodül çapının küçülüp küçülmediği ultrason ile daha iyi öğrenilir. Doppler ultrasonu ile nodül kan akımının değerlendirilmesi nodülün iyi veya kötü huylu olup olmadığı hakkında bilgi verebilir.

      Tiroid sintigrafisi

      TSH düzeyi düşük olan hastalarda yapılır. Nodülün sıcak mı soğuk mu olduğunu anlamamıza yarar.

      Tiroid hormonları

      Serbest T3, Serbest T4 ve TSH düzeylerine bakılarak hastanın hormonlarında düşüklük veya yükseklik olup olmadığı (hipertiroidi-hipotiroidi) anlaşılır.

      Nodüler Guatrlı Hastalara Uygulanan Tedavi

      Tedavinin nasıl yapılacağı konusunda nodülden yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisinin patoloji sonucu çok büyük önem taşır. Biyopsi patoloji sonucunda kanser veya kanser yönünden şüphe varsa hasta ameliyata verilir. Kanser olmayan iyi huylu nodüllerde levotiroksin tedavisi (Tefor veya Levotiron) yapılabildiği gibi ilaç vermeden sadece takip de yapılabilir.Nodülün çapı 3 cm’ den büyükse, gittikçe büyüyorsa, hızlı büyüme varsa ve boyunda lenf bezleri varsa kanser riski arttığından cerrahi tedavi (ameliyat) yapılması uygundur.

      Multinodüler guatr dediğimiz bir bezde birden fazla nodül olması durumunda yine önce biyopsi yapılır. Multinodüler guatrlı hastalarda seçilecek tedavi cerrahi tedavidir. İlaç tedavisi de yapılabilirse de tedaviye yanıt azdır.Sıcak nodüllerde hormonlar normal ise sadece takip yapılabilir. Eğer sıcak nodüllerde hormonlar yüksek ise (hipertiroidi varsa) önce ilaç tedavisiyle hastanın hormonları normal düzeye getirilir ve ardından radyoaktif iyod tedavisi veya ameliyat yapılır. Nodüler guatrlı hastalar iyodlu tuz ve iyod içeren öksürük şurupları kullanmamalıdır. Ayrıca röntgen filmleri çekilirken koldan yapılan ilaçların iyodlu olduğu unutulmamalı ve bunun için röntgen çeken doktora bilgi verilmelidir. Nodüler guatrlı hastalar piyasada bulunan Billur Tuz veya Salina firmalarının ürettikleri, kendiğinden tuzluklu, İYOTSUZ TUZ yemelidirler.

      Hipertiroidizm

      Hipertiroidizm tiroid bezinden aşırı tiroid hormonu (T4 ve T3) salgılanmasıyla oluşan bir hastalıktır. Bu hastalığa tirotoksikoz ismi de verilir. Hipertiroidiye neden olan hastalıklar şunlardır:

      Graves hastalığı,
      Toksik nodüler guatr (Tiroid bezindeki sıcak bir nodülden aşırı hormon salgılanması)
      Tiroid bezinin iltihapları (tiroiditler),
      Aşırı iyod alınması (nodülü olan hastaların iyodlu tuz veya iyodlu öksürük şurubu içmeleri ile)
      Aşırı tiroid hormonu alınması (Levotiron veya Tefor gibi ilaçların aşırı alınması)
      Graves hastalığı tiroid bezinin nedeni bilinmeyen otoimmün bir hastalığıdır. Vücut tiroid bezine karşı TSH reseptör antikoru üretir ve bu antikorlar tiroid bezini uyararak aşırı hormon üretmesine neden olurlar. Neden antikor oluştuğu henüz bilinmemektedir. Bu hastalarda guatr ve gözlerde öne doğru çıkma-fırlama (oftalmopati) oluşur. Hipertiroidili hastaların çoğunda (%70-80)Graves hastalığı vardır.Sıcak nodüller de hipertiroidi yaparlar. Hipertiroidili hastaların % 5’inde sıcak nodül nedeniyle hipertiroidi oluşur.Tiroid bezinin iltihapları (tiroiditleri) sırasında da hastalığın ilk aşamasında hipertiroidi gelişebilir. Tiroid bezi iltihaplarında boyunda ağrı oluşur. Bazı hastalarda ateş vardır.

      tiroid modülü

      Hipertiroidisi olan bir hastada aşağıdaki şikayetler ve bulgular gelişir :

      Kilo kaybı
      Kaslarda zayıflık
      Ellerde titreme
      Uyumada zorluk
      Çarpıntı
      Saçlarda incelme ve dökülme
      Ciltte incelme ve nemlilik ve aşırı terleme
      Bağırsak hareketlerinde artma ve bazen ishal
      Sinirlilik
      Gözlerde ileri doğru fırlama
      Adetlerde bozulma
      Tiroid bezinde büyüme (guatr) oluşması
      Sıcağa tahammül edememe
      Erkeklerde memelerde büyüme
      Kemik erimesi (Osteoporoz)

      Hipertiroidin Tanısı

      Hipertiroidi tanısı için kanda tiroid hormonlarına (T4 ve T3) ve TSH düzeyine bakılır. Kanda T4 ve T3 düzeyleri yüksek, TSH ise düşük bulunursa hipertiroidi teşhisi konur.

      Hipertiroidi hiç tedavi edilmezse ne olur?

      Hipertiroidi tedavi edilmezse hastada kilo kaybı devam eder; kalbte ritm bozukluğu, kalb yetmezliği ve bir iltihap veya enfeksiyon sırasında tiroid krizi, şok ve ölüm oluşur. O nedenle hipertiroidi mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.

      Hipertiroidi Tedavi

      Hipertiroidi tedavisinde 3 yöntem vardır :

      İlaç tedavisi
      Radyoaktif iyod tedavisi
      Cerrahi (ameliyat)

      Hipertriodi için İlaç Tedavisi:

      Hipertiroidisi olan bütün hastalara kanda yüksek olan tiroid hormonlarını normal düzeye getirmek için önce ilaç tedavisine başlanır. İlaç olarak Propycil tablet veya Thyromazol tablet ve beraberinde Dideral başlanır. İlaçın dozunu doktorunuz hastalığın şiddetine göre ayarlar. İlaç tedavisine başladıktan 6-8 hafta sonra tekrar kontrole çağrılırsınız ve hormonlarınızın durumuna göre ilaç dozunun ayarlanması yapılır. Bu şekilde 1,5-2 ayda bir kontroller yapılarak en az 9 ay – 1 yıl ilaç tedavisine devam edilir ve doktorunuzun kararına göre ilaç kesilebilir. Doktorun haberi olmadan ilaç kesilirse hastalık tekrar alevlenir ve nüks eder. Böylece o zamana kadar yapılan tedavi de boşa gitmiş olur. O nedenle ilaç tedavisi doktorunuza danışılmadan kesilmemelidir.

      İlaç tedavisi sırasında ateşiniz çıkar ve boğazda ağrı olursa hemen doktorunuza başvurmanız gerekir. Bu durum kanda beyaz hücrelerin (Lökosit) çok azalmasından dolayı olmuş olabilir. Çok nadir olan bu durum oluşursa ilaçlar kesilerek radyoaktif iyod tedavisi yapılır.

      Tedavi sırasında karaciğer enzimlerinde hafif yükselmeler olabilir. Ancak bu durum hipertiroidinin etkisiyle de olabilir. O nedenle SGOT (AST) ve SGPT (ALT) enzim düzeyleri sık aralarla takip edilmeli ve tedaviyle birlikte enzim düzeyleri gittikçe artıyorsa ilaçlar kesilerek radyoaktif iyod tedavisi verilmelidir.

      İlaçlar doktorunuz tarafından kesildikten sonra hastalık ilk 6 ayda % 30-50 nüks ettiğinden ilaç kesildikten sonra da tekrar kontrole gelmek gerekir.

      Sıcak nodül varsa ilaçlarla hormonlar normal düzeye getirildikten sonra radyoaktif iyod tedavisi veya ameliyat yapılır.

      İlaç tedavisiyle hastalığı düzelen hastalarda ilaç kesildikten sonra hastalık tekrar alevlenirse veya nüks ederse kesin tedavi dediğimiz radyoaktif iyod tedavisi veya cerrahi tedavi yapılabilir.

      Hipertiroidili hastaların dikkat etmeleri gereken bir husus iyotlu tuz yememeleridir. Piyasada Billur Tuz veya Salina firmalarının ürettikleri, kendiliğinden tuzluklu, iyotsuz tuzlar satılmaktadır. Hipertiroidisi olan hastaların iyotsuz tuz yemeleri gerekir. Ailedeki diğer kişilerin iyot almalarını sağlamak için yemekler tuzsuz yapılmalı hasta iyotsuz tuz kullanmalı, ailedeki diğer kişiler ise iyotlu tuz kullanmalıdırlar.

      Sigara içenlerde hastalık zor iyileştiğinden ve göz hastalığı ortaya çıktığından hipertriodi hastaları sigarayı kesinlikle bırakmalıdır.

      Nüks şu hastalarda daha sık görülür:

      Guatrın büyük olması
      Genç yaştaki hastalarda
      Tiroid bezinde kan akımının fazla olduğu hastalarda
      Hastalığı başlangıçta şiddetliolanlarda
      Başlangıçta oftalmopati (gözde dışarı fırlama) olanlarda
      Sigara içenlerde
      İyodlu tuz kullananlarda veya iyodlu öksürük şurubu içenlerde
      TPO antikorları yüksek olanlarda
      Hormonları normale getirebilmek için yüksek doz antitiroid ilaçlara ihtiyaç olan hastalarda
      TSH düzeylerindeki düşüklüğün düzelmediği hastalarda
      Hipertriodi için Radyoaktif İyod Tedavisi

      İlaç tedavisiyle hormonların normal düzeye geldiği hastalarda ilaçlar azaltılarak kesilir. İlaçlar kesildikten sonra hastalık tekrar nüks ederse bu defa kesin tedavi denilen radyoaktidf iyod tedavisi veya ameliyat yapılır.

      Radyoaktif iyod tedavisi ayrıca sıcak nodülü olan ve hormonları yüksek olan hastalarda da tercih edilen bir tedavi seçeneğidir. Bu hastalarda önce ilaçlarla hormonlar normale getirilir ve sonra radyoaktif iyod tedavisi yapılır.

      Radyoaktif iyod Nükleer Tıp Anabilim dalında verilir. Radyoaktif iyod verilmeden 3 gün önce ilaçlar (Propycil veya Thyromazol) kesilir ve radyoaktif iyod aldıktan 3-4 gün sonra tekrar başlanır. Radyoaktif iyodun kanser yapıcı veya üreme sistemine zararlı bir etkisi yoktur. Ancak kadınların 6 ay sonra gebe kalmalarına izin verilir. Radyoaktif iyod alan hastaların % 80-90’nında ilk yıl içinde kalıcı hipotiroidi (tiroid bezi yetmezliği) gelişir ve ömür boyu Levotiron veya Tefor gibi tiroid hormon ilacı almaları zorunluluğu vardır. Bunu hastaların baştan bilmeleri ve kabul etmeleri gerekir.

      Radyoaktif İyod Tedavisi Alan Hipertiroidi Hastalarına Öğütler:

      Radyoaktif iyod tedavisi alan hastaların ilk beş gün, kimseyle kesinlikle öpüşmemelidir. Hastanın kullandığı çatal, kaşık ve bıçak başkası tarafından kullanılmamalı, bulaşıklar bulaşık makinesinde yıkanmalıdır.
      Yeni doğan çocuklar (8 yaş altı çocuklar) ve gebe kadınlarla yakın temas yasaklanır. Ancak aynı odada oturabilirler.
      Hastanın bebeği varsa emzirmesi yasaklanır.
      Tuvalet sonrası tuvalet 2 kez yıkanmalı, ve eller iyice yıkanmalıdır.
      Boğazda veya boyunda ağrı olursa aspirin veya diğer benzer ilaçlar faydalı olabilirse de doktorunuza danışmadan almayınız.
      Sinirlilik, ellerde titreme veya çarpıntı olursa (radyasyon tiroiditi) doktora başvurmalıdır.
      Hipertriodi için Cerrahi (Ameliyat) Tedavisi

      Hipertiroidisi olan hastalardan guatrı büyük olanlarda tavsiye edilir. Tiroid bezinin bir kısmı veya tamamına yakını ameliyatla alınır. Ameliyat öncesi ilaç tedavisiyle hormonların normal düzeye gelmesi sağlanmalıdır.

      Ameliyat ayrıca sıcak nodülü olan, ancak nodül çapı büyük olan hastalarda tercih edilen bir tedavi seçeneğidir.

      radyoaktif iyot tedavisi

      Hipotiroidizm

      Tiroid bezinin az çalışmasına hipotiroidizm adı verilir. Hipotiroidizm tiroidbezinin az hormon salgılaması nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Kan dolaşımında tiroidhormonları (T4 ve T3) düşük olduğundan metabolizma yavaşlar ve bu duruma bağlı şikayet ve belirtiler ortaya çıkar.

      Hipotiroidiye neden olan hastalıkların başında Hashimoto tiroiditi denilen ve tiroidbezinin nedeni bilinmeyen bir şekilde hasara uğramasıyla oluşan bir hastalık vardır. Hashimoto tiroiditindeönce guatr vardır, ancak yıllar içinde bez küçülür ve hormon salgılayamaz. En önemli özelliği bu hastaların kanlarında anti-TPO ve anti-Tiroglobulin antikorlarının çok yüksek olmasıdır.

      Hipotiroidiye neden olan diğer nedenlerden birisi de tiroid bezi ameliyatlarıdır. Tiroidameliyatı sonrası hormon salgılayacak kadar yeteri kadar doku kalmayınca hipotiroidigelişir. O nedenle tiroidameliyatı geçiren hastalarda tiroidhormonlarını ölçmek ve izlemek gerekmektedir.

      Radyoaktif iyod tedavisi yapılan hastalarda da tiroid bezi tahrip edildiğinden yeteri kadar hormon salgılanamayacağından dolayı hipotiroidi gelişir.

      Bazen nadir olarak bazı ilaçlar (lityum, amiodaron, interferon, interlökin) ve baş ve boyuna yapılan radyoterapi (ışın tedavisi) sonrası hipotiroidi gelişebilir.

      Hipotiroidi ayrıca şeker hastalarında, kansızlığı olanlarda, romatoid artritiolanlarda sık görülür. 60 yaşın üzerindeki kadınlarda da sık bulunur. Kanda yağ düzeyleri (Kolesterol, trigliseridgibi) yüksek hastalarda da hipotiroidi yönünden araştırma yapmak gerekir. Ayrıca depresyonu olan hastalarda, çocuğu olmayan veya adet düzensizliği olan kadınlarda da hipotiroidi aranmalıdır

      Hipotiroidisi olan bir hastada şu şikayetler ve belirtiler olabilir :

      Halsizlik, güçsüzlük, kolay yorulma
      Üşüme, soğuğa tahammülsüzlük
      Seste kısıklık ve kalınlaşma
      El, yüz ve bacaklarda şişlik
      Göz etrafında şişlik
      Ciltte kuruma, kabalaşma veya kalınlaşma
      Saçlarda dökülme
      Kas krampları
      Depresyon, uyku bozukluğu, uyku hali
      Kabızlık
      Kadınlarda adet bozukluğu
      Kilo alma
      Hafızanın zayıflaması, hatırlamada zorluk
      Nabız sayısında azalma
      Hareketlerde yavaşlama
      Terlemede azalma

      Hipotiroidi için Laboratuar Tetkikleri ve Teşhis

      En önemli test TSH ölçümüdür. TSH düzeyi normalin üzerinde (>4 IU/L) çıkarsa bu hastada hipotiroidi vardır. Serbest T4 düzeyleri ise kanda düşük bulunur. Serbest T4 düzeyi düşük, TSH düzeyi yüksek bir hastada aşikar hipotiroidi vardır. Sadece TSH yüksek ancak T4 ve T3 düzeyi normal ise buna subklinik hipotiroidi denir. Bu durum hafif derecede tiroidyetmezliğidir, ancak tedavi edilmesi gerekir. Tedavi edilmezse % 5 hastada aşikar hipotiroidiye neden olur.

      Serbest T4 düşük ve TSH yüksek ise hipotiroidi tanısı konur. Serum T3 düzeyleri değişkendir ve bazen normal sınırda olabilir. Aşikar hipotiroidide TSH genellikle > 20 IU/L’dir. Subklinik hipotiroidi de ise TSH 4-20 IU/L arasındadır. Anti-TPO ve anti- TG antikorlar yüksek ise hipotiroidi Hashimoto tiroiditi nedeniyle oluşmuştur.. Tam kan sayımı yapılan hipotiroidhastaların % 30-40’ında kansızlık (anemi) % 15’inde demir eksikliği saptanır. Ayrıca B12 vitamin eksikliği de olabilir. Kreatinin fosfokinaz (CPK) ve prolaktin (PRL) düzeyleri yüksek olarak bulunabilir. PRL düzeyleri tüm hastalarda yüksek değildir ve hipotiroidideki menstruasyondüzensizliklerinden sorumlu değildir. PRL düzeylerinde orta derecede bir yükseklik oluşur ve tiroidhormonu tedavisiyle düşer. Eğer hasta ötiroid hale geldiği halde prolaktin yine yüksek ise diğer nedenler araştırılır.

      Ayrıca CRP, SGOT (AST), SGPT (ALT), GGT, laktat dehidrogenaz (LDH) ve amilaz enzimlerinde yükselmeler olabilir. Bu enzimlerden en fazla yükselen CPK’dır. Hipotiroid hastalarda kan yağlarında yükseklik (hiperlipidemi) vardır. Trigliserid düzeylerinde hafif artış olurken, total kolesterol, LDL kolesterol düzeylerinde artma olur. Eğer hasta tedavi olmaz ise kan yağları yüksek olarak bulunacağından koroner arter hastalığı riski artar.

      Hipotroidi Tedavisi

      Hipotiroidi ÖMÜR BOYU tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Çok nadir olarak Hashimoto tiroiditli hastalarda % 10-20 oranında kendiliğinden düzelme olabilir.Hipotiroidi tedavisi kanda eksik olan tiroid hormonlarının normale gelmesi için tiroidhormon tabletleri verilerek yapılır.Piyasada tiroid hormonu bulunan ilaçlar Levotiron ve Tefor isimleriyle satılmaktadır. Bu iki ilaç benzer ilaçlardır ve biri bulunamazsa diğeri kullanılabilir.Levotiron veya Tefor hastalığınızın şiddetine göre düktorunuzunönerdiği dozda başlanır ve belirli aralıklarla kontrole çağrılarak ilacın dozu ayarlanır.

      Tedavide hedef T4 düzeylerini normale getirmek ve TSH düzeyinin normal sınırlar içinde olmasını sağlamaktır.İlaç tedavisi ömür boyu sürecek bir tedavidir ve kesilmemelidir.6 ay – 1 yılda bir kontrole giderek TSH düzeyine baktırmanız gerekir. Bazen ilacın dozunu artırmak veya azaltmak gerekebilir.Gebe kalan hipotiroid kadınlarda ilacın dozunu ayarlamak gerektiğinden mutlaka gebeliğin ilk ayı içinde kontrole gidilmelidir.Tefor ve Levotiron ilacı aç karna alınmalıdır. Diğer ilaçlar emilimini bozabileceğinden aynı öğünde diğer ilaçlar alınmamalıdır.

      Özellikle demir ilaçları, antasitler (Algel, Talcid gibi) veya kalsiyum ilaçları tiroid ilaçlarının emilimi bozarlar.Hashimoto tiroiditi olan hastalar mutlaka iyotsuz tuz yemelidir.Kalp hastalığı olan hipotiroidili hastalarda bu ilaçlar yan etki yapabileceğinden sık kontrole gidilmelidir.Hipotiroidili hastaların bir kısmında (özellikle Hashimoto tiroiditlilerde) anti-TPO ve anti-Tiroglobulin antikorları yüksek olarak bulunur. Bu antikorlar hastalığı yapan veya oluşturan protein yapısındaki maddelerdir. Tedavi ile bunların düzeylerinde azalma olmaz. Bunların düzeyini azaltacak bir ilaç da henüz yoktur. Bu antikorlara tanı konduğunda bakılması gerekir. Daha sonra tedavi takibinde bakılmasına gerek yoktur. Son yıllarda selenyum alınmasının bu antikorları azalttığı saptanmışsa da henüz araştırma aşamasındadır.

      Konu ile ilgili tüm sorularınız ve randevu talepleriniz için TIKLAYINIZ

      Bir cevap yazın Cevabı iptal et

      E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

      This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

      Son Yazılar

      13 Soruda Karın Germe Ameliyatı Hakkında En Çok Merak Edilenler
      Genel Cerrahi

      13 Soruda Karın Germe Ameliyatı Hakkında En Çok Merak Edilenler

      Yazar Op. Dr. Murat Üstün
      Nisan 15, 2018
      0

      Karın Germe Ameliyatı Nedir? Karın germe ameliyatı karın derisindeki sarkmayı ve zayıf kas sistemini tedavi etmeye yönelik dünyada en çok...

      Devamı
      Kolesterol, Yağlar, Tuz ve Diyetiniz: En İyi Kalp Dostu Seçenekler

      Kolesterol, Yağlar, Tuz ve Diyetiniz: En İyi Kalp Dostu Seçenekler

      Mart 2, 2018
      Safra Kesesi Hastalığı Türleri, Tedavileri, Komplikasyonları ve Önlemleri

      Safra Kesesi Hastalığı Türleri, Tedavileri, Komplikasyonları ve Önlemleri

      Mart 1, 2018
      Karaciğer Hücrelerinde Obezite Ve İnsülin Direnci Arasındaki Bağlantı

      Karaciğer Hücrelerinde Obezite Ve İnsülin Direnci Arasındaki Bağlantı

      Şubat 12, 2018
      Whipple Prosedürü: Riskler, Faydalar ve Hazırlık

      Whipple Prosedürü: Riskler, Faydalar ve Hazırlık

      Şubat 7, 2018
      • Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

      Bu sitede yer alan tüm bilgi, yorum ve görüntüler sadece bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır ve Murat Üstün’ün şahsi görüşlerini de içermektedir. Copyright ©2017

      No Result
      Hepsi
      • Ana Sayfa
      • Haberler
      • Genel Cerrahi
      • Obezite Cerrahisi
      • Belgeler
      • İletişim

      Bu sitede yer alan tüm bilgi, yorum ve görüntüler sadece bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır ve Murat Üstün’ün şahsi görüşlerini de içermektedir. Copyright ©2017

      Login to your account below

      Forgotten Password?

      Fill the forms bellow to register

      All fields are required. Log In

      Retrieve your password

      Please enter your username or email address to reset your password.

      Log In
      × WhatsApp